Tarih ve Kültür
Göcek'in Sırlarla Dolu Tarihi: Antik Kalimche'den Günümüze

Göcek'in bugünkü dingin ve zarif atmosferinin ardında, binlerce yıllık bir geçmişin fısıltıları saklıdır. Göz alıcı koyları ve modern marinalarının ötesinde, bu topraklar antik medeniyetlerin, unutulmuş şehirlerin ve ölümsüz efsanelerin izlerini taşır. Göcek'in tarihini keşfetmek, bir arkeolog gibi katmanları yavaşça aralamak ve her katmanda yeni bir sırla karşılaşmak gibidir.
Antik Çağların Gizemli Yerleşimi: Kalimche
Geçmişte, Likya uygarlığının iki önemli kenti olan Telmessos (Fethiye) ve Kaunos (Dalyan) arasında kalan Göcek, Kalimche adıyla bilinen bir Likya yerleşimiydi. Ne yazık ki, antik Kalimche'den günümüze çok az somut yapı kalmıştır. Ana yerleşim alanının net olarak tespit edilememesi ve antik dönem yazarlarının eserlerinde hakkında yeterli bilgi bırakmaması, bu yerleşimin geçmişini büyük ölçüde gizemli kılar.
Ancak bu sırlar, tamamen kaybolmuş değildir. Göcek'in koylarında ve Fethiye yolu üzerindeki yamaçlarda dikkatli bir gözle bakıldığında, Likyalıların zarif işçiliğini yansıtan kaya mezarlarına, anıt mezar kalıntılarına ve hamam harabelerine rastlamak mümkündür. Özellikle Tersane Adası, hem antik hem de yakın döneme ait kalıntılarıyla adeta bir açık hava müzesi gibidir. Tekne turlarıyla ulaşılabilen Kapıdağ Yarımadası'ndaki Krya, Lisai ve İydai gibi antik kentler de, kazı yapılamamış olmalarına rağmen, bu bölgenin ne denli zengin bir tarihi barındırdığının kanıtıdır.
Efsaneler ve Mitoloji: İkarus'un Düştüğü Sular
Göcek'in coğrafyası o kadar etkileyicidir ki, antik dünyanın en bilinen efsanelerinden birine ev sahipliği yaptığına inanılır.
İlk Uçan İnsan Efsanesi: Daidalos ve İkarus
Mitolojiye göre, usta zanaatkar Daidalos ve oğlu İkarus, Girit Kralı Minos'un gazabından kaçmak için kendilerine tüy ve balmumundan kanatlar yaparlar. Daidalos, uçmadan önce oğluna ne çok alçaktan ne de çok yüksekten uçmasını, özellikle de güneşe yaklaşmamasını tembihler. Ancak uçmanın verdiği coşku ve gururla babasının sözünü unutan İkarus, yükseldikçe yükselir. Güneşin sıcaklığı kanatlarındaki balmumunu eritince, Ege'nin mavi sularına düşerek can verir.
Bu efsane tüm Ege'ye mal edilmiş olsa da, güçlü bir yerel anlatı İkarus'un düştüğü suların tam da Göcek açıklarındaki körfez olduğunu söyler. Bu inanış, Göcek'in doğusundaki antik Daidala kentinin varlığıyla daha da anlam kazanır. Efsaneye göre bu kent, adını oğlu İkarus'u kaybettikten sonra bölgeye gelen usta Daidalos'tan almıştır.
Daidalos Mozaiği ve Minos Boğası Öyküsü
Daidalos'un ne kadar usta bir zanaatkar olduğunu anlatan en önemli mitlerden biri de Minos Boğası (Minotaur) efsanesidir. Kral Minos'un karısı Pasiphae'nin, lanetli bir aşkla bağlandığı boğa ile birlikte olabilmesi için Daidalos, tahtadan gerçeğinden farksız bir inek heykeli yapar. Bu birleşmeden doğan insan bedenli, boğa başlı canavar Minotaur'u hapsetmek için ise, içine girenin bir daha çıkamadığı karmaşık labirenti (Labyrinthos) yine Daidalos inşa eder. Bu efsanenin tüm karakterleri, günümüze ulaşan antik mozaiklerde betimlenmiştir.

Bir İsmin Dört Hikayesi: Göcek Adı Nereden Geliyor?
Göcek'in adının kökeni de tıpkı tarihi gibi gizemlidir ve halk arasında dilden dile dolaşan dört farklı varsayıma dayanır.
Köçekler ve Eğlenceler: Eski zamanlarda yöre düğünlerini şenlendirmek için Rodos'tan "Köçek" adı verilen erkek dansçılar getirilirdi. Bölge bir süre sonra çevre yerleşimlerde "Köçekli" olarak anılmaya başlandı. Ancak halkın bu ismi zamanla yadırgaması ve küçümseyici bulması üzerine, isim "Göcek" olarak yumuşatıldı.
Yörüklerin "Göç-ek" Vakti: Halk arasında en yaygın ve en sevilen varsayım budur. Bölgedeki Yörükler, her bahar yaylaya göç etmeden önce toplanırlardı. Göç hazırlıkları tamamlandığında, birbirlerine "Haydi, GÖÇEK!" (Göçme vakti, gidelim) diye seslenirlerdi. Bu seslenişin zamanla köyün adı haline geldiğine inanılır.
Ekinler ve Coğrafya: Tarım dilinde, bir karış boya gelmiş taze ekine "Göcek" denir. Bölgenin bereketli topraklarına bir gönderme olabilir. Bir diğer coğrafi teori ise, denizin karanın içine çok fazla girdiği girintili, saklı limanlara "Göcek" denmesidir. Bu, Göcek'in coğrafi yapısını mükemmel şekilde tanımlar.
Halikarnas Balıkçısı'nın Mirası: Ünlü yazar Halikarnas Balıkçısı, eserlerinde bu bölgeden sıkça "Fethiye Göcek'i" olarak bahsetmiştir. Onun sayesinde bu isim, edebiyat ve denizcilik dünyasında yerleşmiştir.
Sebebi ne olursa olsun, önemli olan bu güzide yerin "Göcek" adıyla, Türkiye ve dünya üzerinde hak ettiği yeri almasıdır; ve bunu başarmıştır.